31 Temmuz 2017 Pazartesi

Her İş annede Biter

Her iş annede biter.
Üç yetişkin kızı olan bir babayım. Ve üç ablanın içinde yetişmiş bir erkek kardeş.

4-12 yaş arasındaki bu çocukları 32 Yaşında dul kalmış bir annen yetiştirmiştir. Gelirimiz olmadığı için, hayatı idame ettirecek faaliyetlerde hepimizin görevi ve sorumlulukları olmuştur. Evde işler cinsiyete göre bölünmez, herkes her işi yapardı.

Veritas marka Alman dikiş makinesinin başına oturduğumda 10 yaşında idim. Kaçak köçek çevirdim pedalları, çok iğne kırmış, çok ip sardırmışımdır. Dayak da yemişimdir tabi.

Çocukluğumda yeni tabirle ergenliğimde güneş hiç yatakta yakalayamamıştır beni ve tabi ailemi. Eklektiğin olmadığı devirlerde kömürle ısınan ütülerde yaka yaka öğrendik ütü yapmayı ve de yanmış yerleri gizli denilen usulle ipliği göstermeden yamamayı. Bu gün yaptığımız jilet gibi keskin ütüler o günleri bakiyesidir.

Alış veriş hep bendedir. İhtiyaçları hep ben görürüm, ödemeler hep benim elimden çıkar. Burda biraz sorun var, ona girmeyelim. Ama sabah kahvaltılarını hep ben hazırlarım. Salatam, rafadan yumurtam, sofra düzenim iştah açar. Yemek ben de değilse de bulaşık bendedir.

Tezgahta kap biriktirmem. Masayı kalkar kalkmaz silerim. Simetri hastalığım vardır, her şey yerli yerinde durmalıdır benim yaşadığım ortamda. Giderken gelirken bile düzeltirim göze batanları ama gerçek hasta değilim.

Ütüler benden sorulur, tüller perdeler benden sorulur. Lavabolar, banyolar ve temizlikleri benden sorulur. Yerleri süpürsem de silmeyi sevmem, o bana zor gelir işte.

Eşimde bir kamu kurumunda çalışır. Bilirim yorgunluğu. Çay istemem, meyve istemem, çerez istemem, içecek istemem. Kalkar alırım, sorarım kendisine getiririm. Ve getirdiklerimi götürürüm. O kızarsa ben susarım. Diyeceğim varsa beklerim yüzünün güldüğü saati, zamanı. Ben kızarsam.... (Ben hiç kızmam, kızamam.
Hala annemle birlikte yaşıyorum. O beni hala düzeltiyor, hala öğüt veriyor, ve bazen de hala azarlıyor. Ve ben ona hala gülümseyerek cevap veriyorum..
Annem, Üç kız kardeşim, eşim ve üç kızım.
Ben bunların arasında yetiştim.

91 yaşındaki annemin ellerinden bir daha öpüyorum. Bizi böyle güzel yetiştirdiği için.
Halbuki o bir ümmi idi. Mektep yüzü görmemişti. Hayat onun öğretmeni olmuş, o da bizim öğretmenimizdi.
Hayatımdaki bu kadınların ruhlarından öpüyorum.
Saygılar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder