Anadolu
Türk’ün ve
batılı sırtlanlar tarafından zulme uğramış her milletin sığınağı olmuş
Anadolu’da kurulan son Türk Devletinin şemsiyesi altında yaşıyorduk.
Bu huzur, bu
güven, bu rahat battı bize!
Ezilmişlik ve zulüm edebiyatını din ile soslayarak gücü ele geçirenler, kuluçka devresini
tamamladıkları kozalarından yırtıcı sırtlanlar biçiminde çıktılar.
Çıkar çıkmaz
bu mazlum milletin evlatlarına salyalı dişlerini geçiriverdiler.
Türkün,
bayrağının,
Sınırlarının,
Üniter
yapısının,
Milli
birliğinin, ayaklar altına alındığı, dalgasının geçildiği bir dönemden
geçiyoruz.
Bunu yapanlar,
İstiklal Marşının kabulünü, Mehmet Akif Ersoy’u, Çanakkale Zaferini, Şehitler
Gününü, Gösterişli program ve yarışmalarla kutlayarak, yaptıkları rezilliği bu
kutlamaların şalı altında gizlemekte.
“Sakarya”
Bu şiir
gençlik yıllarımızın abide şiiridir. Şiir olarak hala öyledir. Ama “Sakarya” nidalarıyla imkan ve gücü ele
geçiren yapı, bu şiirin ruhunu öldürmüş ve kelimelerin ifade ettiği anlamı yok
etmiştir. “Sakarya” şiirinin
dizeleri, artık beni hiç duygulandırmamakta.
Mekke’nin 1500
yıl önceki müşrikleri gibi günümüzün Müslümanları da menfaatlerine kavuşmak
için Allah ile aralarına aracı koyan bir yapı oluşturdu. Bu yapı sonunda
siyaseti de hakkı da insanlığı da teslim aldı.
Müşrik Allah'ın
varlığını kabul eder, yerleri ve gökleri Allah'ın yarattığını bilir fakat
Allah'a ortak koşar, şirk eder, şirk kelimesi ise kelime anlamıyla ortak
demektir, şirket kelimesi de bu kelimeden türemiştir.
Bize
şah damarımızdan yakın olan Allah’a ulaşmak için, türlü çeşit yapıları
kullananlar tam bir şirk içindedir. Şirk koşmada Ebu Cehilden bir farkları
yoktur. İşte bu yapı bu gün Türkiye’yi Türk insanını teslim almıştır. Maalesef
millet bunun farkında değildir. Ve ya işlerine öyle gelmektedir.
“Yalan”
Yalana gelince,
yalan bütün soslarıyla millete servis edilmektedir. Kimse ise dün onu demiştin,
bu gün tam tersini yapıyorsun diye sorgulamamakta. Yalan toplumu tam anlamıyla
çürütüp yok etmekte, toplum tam anlamıyla tefessüh etmektedir.
“Vatan”
Vatan da bu
gün koca bir yalan olmuştur, aynı millet gibi! İstemeden verilenlerin millet
kıymetini bilememiş ve bu elbise onlara bol gelmiştir.
“Tavşan Deliği”
Türk Milleti,
içine düştükleri tavşan deliğinden çıkmadıkça, kendilerine sunulan sanal
dünyada, ne kaybettiklerini bilemeden, yaşamanın ne olduğunu anlayamadan
sonunda mikroorganizmaların parçaladığı bir çöpe dönüşecektir.
Bunu hak
etmiyoruz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder